ÖZET
Atatürkçülük, Türk ülkesinin
yok olma tehlikesi ve geleceğinin ne olacağı problemi ile karşı karşıya
kalındığı durumda ortaya çıkan cevaplar olup, Türkiye’nin bugünkü ve yarınki
güncel meselelerinin çözümünde kullanılabilecek inanç sistemi, aksiyon programı
ve metodudur. Atatürkçülüğün, ilim ve gerçekliğe yönelik, ilim ve gerçekliğe
dayalı oluşu, toplumun temel ihtiyaçlarına cevap veren ve cevap verecek olan
bir ideoloji için kuvvet kaynağıdır. Türk inkılâbı ve onu şekillendiren ilkeler
bir bütün oluştururlar. Bu ilkeler, bir toplum ve devlet hayatının,
uygulamaların, girişimlerin, özünü, istikametini ve metodunu belli etmektedir.
Atatürkçülüğün amacı, Türkiye
Cumhuriyetini çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmaktır. Bu yol tek olup “Batı
Medeniyeti” yoludur. Temel unsuru ise “ilim zihniyetidir”.
Atatürk’ün prensipleri, bugün
de Türk milletini, medeniyet yolunda ilerletecek olan en doğru pusuladır.
1.GİRİŞ
İnsan topluluklarının
tamamında, dönem ve şartlara göre, yok olma tehlikesinden fazla üretime kadar
çeşitli problemlerle karşılaşılmaktadır. Topluluklar kendi devir, şart, imkân
ve kabiliyetlerine göre bu problemlere çözümler aramakta ve cevaplar
oluşturmaktadırlar1. Atatürkçülük, Türk ülkesinin yok olma tehlikesi ve
geleceğinin ne olacağı problemi ile karşı karşıya kalındığı durumda ortaya
çıkan cevaplardır. Atatürk olayına, yalnızca bir zirve, yaşanmış dikkati çeken
bir hadise olarak bakılmamalıdır. Bir “fikrî miras” olarak Atatürkçülükten,
bugün de yaşayan bir ideoloji, Türkiye’nin bugünkü ve yarınki güncel
meselelerinin çözümünde kullanılabilecek bir inanç sistemi, aksiyon programı ve
metodu anlaşılmalıdır2. Atatürk’ün dünya politik akışı üzerindeki yeri ve
değeri geçen zaman ile daha bariz bir şekilde anlaşılmaktadır.
2. Atatürkçülük Bir
İdeoloji midir?
İdeolojiler, düşünce ve inanç
sistemleridir. İdeolojinin bir düşünce tarzı olması ve siyasal aksiyonun
programını oluşturması ile ilgili genel bir mutabakat söz konusudur.
İdeolojilerde göz önünde tutulması gereken; düşüncelerin uyum içinde olması ve belli
hedefleri gerçekleştirmek için kullanmasıdır3. Bu şekilde beliren ve ortaya
çıkan ideolojiler, devletlerin idare edilmeleri için amaç ve yöntem olarak önem
arz ederler. İdeolojiler, uzun ve zengin düşünce faaliyetlerinden çıkar ve
genellikle bazı toplumlarda inkılâplar için de kullanılırlar. İnkılâplar,
gerçekleştirecekleri amaçları, benimsemiş oldukları ideolojilerden çıkarırlar.
İdeolojilerin büyük bir
kısmı, taraftarı olan bilim ve siyaset adamlarınca uygulama safhasına
geçirilmeden işlenmiş ve esaslara bağlanmıştır. Bu bağlamda Atatürk, batıdaki
ideolojilerin akılcı, insancıl olanlarından faydalanmış, kendisi bir sentez
oluşturmuştu4. Ancak, bunlar bir araya getirilerek ilân edilmemiştir. Bu durumu
Atatürk’ün kendisi şu şekilde ifade etmektedir:”…Kararın bütün gerek ve
zorluklarını ilk gününde açıklamak ve söylemek elbette yerinde olmazdı.
Uygulamayı bir takım evrelere ayırmak, olaylardan yararlanarak ulusun duygu ve
düşüncelerini hazırlamak ve adım adım ilerleyerek amaca ulaşmaya çalışmak
gerekiyordu…”5.
Her ideolojik inkılâpta
olduğu gibi, Türk İnkılâbında da inkılâbın getirdiği ve dayandığı ilkeler
Atatürkçülüğü oluşturmuştur. Dolayısıyla Atatürkçülüğe, bir ideoloji adını
vermek doğru olur6. Atatürkçülüğün ilim ve gerçekliğe yönelik, ilim ve gerçekliğe
dayalı oluşu, toplumun temel ihtiyaçlarına cevap veren ve verecek olan ideoloji
için kuvvet kaynağıdır. Nitekim ideolojilerin kendi bünyeleri ve diğer
sistemler karşısında tutarlılık derecesi, başarılı ve uzun ömürlü olma
şansları, onların ilmîlik dereceleriyle yakındanilişkilidir.
Atatürk, ideolojisini,
düşünce sistemi,eylemleri, sözleri ve yazıları ile güçlü bir şekilde kurmuştur.
Zira etkileri, kalkınma teşebbüsünde bulunan Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinde
görülebilmektedir7.
3. Atatürkçü Düşünce Sistemi
Nedir?
Atatürk’ün kişiliğini, doğup
yaşadığı dönemin şartları belirlemiştir. Atatürk’ün dehası bu şartlar
içerisinde çalışmıştır. Mustafa Kemal’in doğduğu şehir Selanik, insanların,
dillerin, dinlerin, düşüncelerin kesiştiği kaynaştığı bir şehirdi8. Zamanın
kültür ve diplomasi dili olan Fransızcası ile Mustafa Kemal, dünya tarihini
tanımakta ve ifâ ettiği görevlerde edindiği tecrübe ile ülkesinin mevcut
durumunu değerlendirmekte idi9. Mustafa Kemâl’in I.Dünya Savaşında mesleğinin
en üstün temsilcilerinden biri durumuna gelmesi ile düşüncelerinin olgunlaşması
paralellik içinde olmuştu.
Atatürkçü düşünce sistemi,
Mustafa Kemâl’in yaşadığı ortamda, çeşitli olayları akıl yolu ile
değerlendirmesi ve tarih şuuru ile yorumlamasıyla oluştu. Atatürkçülük, temelinde
insanlığın asırlarca işlediği yüksek değerler olup Türk milletinin
ihtiyaçlarından ve gerçeklerinden çıkmış millî bir ideolojidir10. Öyle ki, bu
ideoloji ile ülke parçalanmaktan kurtulmuş, millî bir devlet belirip yükselmiş,
köhne toplumsal müesseseler inkılâplar aracığıyla değişmiştir. Bunların tamamı
gerçekleştirilirken Atatürk, belirli bir plan içerisinde hareket etmiş11 ve
taşıdığı temel fikirleri bu plan içine oturtmuştur.
Atatürkçülük, akla, bilme ve
insan sevgisine dayalıdır. Bu özellik, onu işlenmeye uygun ve gelişmelere açık
bir konumda tutmaktadır. Atatürkçülük, yapıcı ve yaratıcı olup, gelişen dünyaya
ayak uydurmanın mecburiyetine inanmıştır12. Atatürkçü düşünce sistemi
demokratik ve pragmatiktir13. Atatürk, dönemin Millî Eğitim Bakanı Dr. Reşit
Galip’in yönelttiği bir soruya şu cevabı veriyordu; “Ben manevi miras olarak
hiçbir nas-ı katı, hiçbir donmuş, kalıplaşmış düstur bırakmıyorum. Benim manevi
mirasım ilim ve akıldır. Zaman süratle dönüyor… Böyle bir dünyada asla
değişmeyecek hükümler getirildiğini iddia etmek, aklın ve ilmin inkişafını
inkâr etmek olur. Bundan sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver
üzerinde akıl ve ilim rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım
olurlar”14.
Türk inkılâbı ve onu
şekillendiren ilkeler bir bütün oluştururlar. Atatürk ilkelerinden birinin
diğerine oranla ağırlığı, önceliği ve önemi yoktur. Cumhuriyetçilik,
milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, lâiklik, inkılâpçılık bütün bu ilkeler
her biri ve bütünüyle önemli, ağırlıklı ve gerekli ilkelerdir. Bu ilkeler,
Atatürkçü dünya görüşünü karşımızda canlandırarak, bir toplum ve devlet
hayatının, uygulamaların girişimlerin özünü, istikametini, metodunu belli
etmektedir15.
4. Kemâlizm ve
Atatürkçülük Kavramları
Atatürk’ün sağlığında ve
1930’lu yıllarda Kemalizm adı verilen Atatürkçülük ile ilgili yapılan
tanımların bazıları şunlardır:“Mustafa Kemâl’in yani Atatürk’ün Türkiye
Cumhuriyetini kurtarmakta ve inkılâpları hazırlamakta benimsediği temel
prensiplerin topuna birden verilen isim… Kemâlciliği, Türkiye istklâl ve
hürriyetinin bir şiarı (simgesi, alâmeti) halinde ve daha geniş bir çapta
anlamak ve hiçbir siyasî partiye mal etmeyerek daima yükselmeye ve ilerlemeye
müteveccih (yönelmiş) fikir ve hareketlerin umumi adı…”16
Kemâlizm, milletin hayatından
doğan realitelere istinad eden (dayanan) idaredir17. Türkiye’de siyasî ve
ideolojik bir bağımsızlık anlayışından hareketle, bilim ve aklın ağır bastığı
bir toplum yaratmak ve bu yoldan Türk milletine batı medeniyeti içinde sosyal
ve tarihî kişiliğini kaybetmeden hak ettiği yeri kazandırmak ülküsü, felsefî ve
çabası, Türkiye’nin çağdaş medeniyet seviyesine erişmesini Atatürk’ün
başlattığı inkılâpların yürütülmesine bağlayan ve şart gören yol18. Atatürk’ün
düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan; Türk Devleti’nin bağımsızlık ve
bütünlüğünü, millî egemenliği, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan; akla,
bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile
uyumlu amaçlar ve uygulamalar ve ilkeler bütünü19. Atatürk’ten çıkan ve onunla
gelişen fikirler ve olaylar bütünüdür20.
Türk devriminin yapıcı gücü
ile dayandığı temel fikirler bir sistem haline gelerek, geleceğinde değer ifade
eden ve toplum hayatımıza yön veren prensipler olmuştur.
Atatürkçülük, Türkiye’nin
gerçeklerinden doğmuş, sistemleştirilmiş fikirlerdir. Bir taraftan bütünü ile
Millî Mücadeleyi içine almakta, diğer taraftan toplumda yapılan kökten
değişiklikleri kapsamaktadır. Kısacası Atatürkçülük, Türk devriminin
sistemleştirilmiş fikir gücü ve geleceğe bakan yönüyle ülküsüdür21.
Bütün bu tanımlarda ortak
olan noktalar, Atatürkçülük kavramının o büyük insandan çıktığı, Türk milletini
çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmayı amaçladığı dolayısıyla “Ulusal Modernleşme
İdeolojisi”ni oluşturmasıdır22.
5. Atatürkçü Düşünce
Sisteminin Niteliği
Ulu Önder Mustafa Kemâl, 30
Ağustos 1925’de Kastamonu’da yaptığı konuşmada ideolojisinin amacını şu şekilde
belirtmekte idi; ”Efendiler, yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların
amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tümden çağdaş ve bütün anlam ve biçimi ile
uygar bir toplum durumuna ulaştırmaktır.”23
Atatürkçülük, uygulamada
ilkelerin dinamik. yapıcı ve yönlendirici işlevini göz önünde tutmaktadır.
Daima millî inkılâp anlayışıyla, ilkeler doğrultusunda devlet ve toplum
yaşamını yönlendirmeyi öngörür. Bu yöntemle çağdaş uygarlık düzeyine
çıkabileceğini kabul eder24.
Kamu hizmetlerini çağımızın
ihtiyaçlarına uygun olarak sürekli ve aralıksız bir hale getirmek, çağdaş
siyaset ve bilimin bulgularından faydalanmak Atatürkçü düşünce sisteminin
asgarî ve zorunlu gereğidir. Boyutları genişleyen bağımsızlık anlayışı “tam
bağımsızlıktır”. Tam bağımsız olabilmek, tam bağımsız olarak yaşayabilmek için,
çağdaş olmak zorunluluğu vardır25.
Mustafa Kemâl Atatürk’ün
önderliğinde gerçekleşen Türk İnkılâbı bir ulusal bağımsızlık ve çağdaşlaşma
hareketinin adıdır. Toplumsal bir yeniden biçimleniştir.
Ulusal bağımsızlığı ve hür
düşünce ile insan onurunu temel aldığı için hümanizme dayalı bir Türk
rönesansıdır26. Bu değişme Türkler tarafından bir modernleşme yani daha gelişmiş,
daha ileri addedilen bir toplumsal düzen tipine geçiş olarak anlamlandırılır27
6. Sonuç
Atatürk’ün düşüncesi ve
atılımı, kendi sınırları içinde kalmayan, düşünce ve uygulamaları, diğer konu
ve olaylar üzerinde etki alanı yaratan bir önderle ve onun öncülük ettiği
olaylar dizisi, evrensel düşünceler bütünü ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Atatürk’ün kazandırdığı
değerlerin ve Atatürkçülükten beklentilerimizin dayanağı olan temel unsurlar,
Atatürk’ün “Benim manevî mirasçılarım” dediği akıl ve bilimdir.
Atatürkçülüğün amacı, Türkiye
Cumhuriyetini çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmaktır. Bu yol tek olup Batı
medeniyeti yoludur. Temel unsuru ise “ilim zihniyeti”dir.
Kişi ve millet olarak gelecek
ihtiyaçlara cevap verebilecek yeni Kadrolar, Atatürkçülüğün hür, akla ve bilgi
temeline dayalı ilkelerin oluşturacağı sağlam bir kültür çerçevesinde
yetişebilir. Atatürk’le sahip olduğumuz değerler, bağımsız millî devlet, millî
hakimiyet, lâik zihniyettir. Bunların korunması, geliştirilmesi, her devirde
çağdaş olabilme amacı, varlığımızın asla ihmal edilmez esaslarıdır. Büyük
Ata’nın ana prensipleri, bugün de, gelecekte de Türk milletini, medeniyet
yolunda ilerletecek olan en doğru pusuladır.
7. Kaynaklar
Arat, E., 1981, Atatürkçü
Düşünce SistemiNedir? Boğaziçi Üni. Uluslar arası Atatürk Konferansı, 9-13
Kasım 1981,İstanbul. 1-20).
Baltacıoğlu, İ. H. 1973,
Atatürk (Yetişmesi, Kişiliği, Devrimleri), Cumhuriyetin 50. Yıl Armağanı,
Erzurum; AtatürkÜni. Basımevi.
Bozdağ, İ., 11 Kasım 1973,
Atatürk’ün Fikir Kaynakları, Milliyet…………, 1996, Atatürk’ün Evrensel Boyutları,
Ankara; TC. Kültür Bak. Millî Kütüphane Başkanlığı Basımevi.
Çağatay, N., 8 Kasım 1988,
Atatürk Devrimlerinin Araçları ve Esprisi,Belleten, C.LII, S.204, Atatürk Özel
Sayısı, TTK Basımevi, (993-1002).
Çaycı, A., Kasım 1988,
Atatürk’ün Uygarlık Anlayışı, Belleten, C.LII, S.204, Atatürk Özel Sayısı, TTK
Basımevi, (1105-1117).
Erkün, S., Temmuz 1990,
Atatürk’ün Ülkü ve İlkeleri Arasındaki Bütünlük ve Uyum, Atatürk Araştırma
Merkezi Dergisi, C.6, S.18, (493-505).
Eroğlu, H., 1981,
Atatürkçülük, Ankara.
Eyice, S., Atatürk’ün Doğduğu
Yıllarda Selanik, Doğumunun 100. Yılında Atatürk’e Armağan, İstanbul; İst.
Üni., Edebiyat Fak.
Feyzioğlu, T., Kasım 1986,
Millî Kurtuluş Önderi Atatürk ve Milletlerarası Etkisi Atatürk Araştırma
Merkezi Dergisi, C.III, S.7, (13-48).
Giritli, İ., 1981, Kemalizm
ve Modernleşme,Boğaziçi Üni. Uluslar arası Atatürk Konferansı Tebliğleri, 10-11
Kasım 1980, C.I, (93-105).……… , 1992, Atatürk İdeolojisi, Atatürkçü Düşünce,
Atatürk Araştırma Merkezi (67-72).
İlhan, S., 1992, Atatürk’ün
Kazandırdığı Değerler ve Atatürkçülükten Beklentilerimiz, Atatürkçü Düşünce,
Atatürk Araştırma Merkezi, (57-66).
İnalcık, H., 1988, Atatürk ve
Türkiye’nin Modernleşmesi, Belleten, C.LII, S.204, (Kasım 1988), Atatürk Özel
Sayısı, TTK Basımevi, Ankara. (985- 992).
Kaynar R., Mart 1986,
Atatürkçülük, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C.II, S.5, (289-309).
Kili, S., 1981, Atatürkçülüğe
Gerçek Yaklaşımın Yöntemi. Boğaziçi Üni. Uluslararası Atatürk Konferansı, 9-13
Kasım 1981, C.II, S.42, İstanbul, (1-9). ………, 1998, Atatürk Devrimi, Bir
Çağdaşlaşma Modeli, İstanbul
Koca, S., Ekim 1983, Türk
Tarihinde İstiklâl Mücadeleleri, Atatürk’te İstiklâli Tam Fikrinin Tarihî
Temelleri, Millî Kültür, S.42. Kültür ve Turizm Bak. Yay., Ankara, (7-13).
Kuran, E., 1981, Atatürkçülük
Üzerine Denemeler, Ankara; Kültür Bak. Yay.
Meydan Larousse , 1992, C.11,
2, (Sabah Gazetesi), İstanbul.
Mumcu, A., 1992, Atatürkçülük
İdeolojisi (Atatürkçü Düşünce Sistemi), Atatürkçü Düşünce, Atatürk Araştırma
Merkezi (71-81).
Mumcu, A., Özbudun, E.,
Feyzioğlu, T., Ülken, Y., Çubukçu, İ. A., 1986, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp
Tarihi II, Ankara; Yüksek Öğretim Kurulu Yay.
Gazi Mustafa Kemal (Atatürk),
Nutuk-Söylev I, 1981, Ankara; TTK Basımevi.
Şahin,R., 1989, İdeoloji ve
Atatürkçülük Yeni Forum, C.10, S.246, ( 35-42).
TC. Genelkurmay Askerî ve
Stratejik Etüt Başkanlığı, 1981, Evrensel Yönüyle Atatürk, Atatürk Yayınları,
Genelkurmay Basımevi.
Taneri, A., 1982, Atatürk
İlkelerini Yorum Metodu, Ankara; Ankara Üni. Basımevi.
Timurtaş, K.F., 1968,
Atatürk’ü Anlamak, Ata Yolu, (10 Kasım 27 Aralık) Özel Sayısı, Ankara. Tunaya,
T. Z., 1981, Devrim Hareketleriİçinde Atatürk ve Atatürkçülük, İstanbul.
Türkçe Sözlük, I, 1998, Türk
Dil Kurumu, Ankara.
Yalçın, E. S. Güler A., 2000,
Atatürk, Hayatı, Düşünceleri, ve Kişiliği, Üçüncü Cilt, Ankara; Berikan
Elektronik Basım Yayım.
Yalçın, E.S., Kasım-Aralık
2002, Türk Modernleşmesinde Atatürk, GÜ. HABER Bülteni, S.40, s.12.
Yücel, Y., Kasım 1998,
Atatürk İlkeleri, Belleten, C.LII, S.204, Atatürk Özel Sayısı, TTK Basımevi,
(807-824).
1 Recep Şahin, “İdeoloji ve
Atatürkçülük” YeniForum, C.10, S.246, (1-15 Aralık 1989), ( 35-42), s.35.
2 İsmet Giritli, “Atatürk
İdeolojisi”, Atatürkçü Düşünce, Atatürk Araştırma Merkezi 1992, (67- 72), s.67;
Suat İlhan, “Atatürk’ün Kazandırdığı Değerler ve Atatürkçülükten
Beklentilerimiz”, Atatürkçü Düşünce, Atatürk Araştırma Merkezi, 1992, (57-66),
s.57.
3 Giritli, a.g.m. s.70.
4 Ahmet Mumcu, “Atatürkçülük
İdeolojisi(Atatürkçü Düşünce Sistemi)”, Atatürkçü Düşünce, Atatürk Araştırma
Merkezi 1992, (71-81), s.73,75; Ahmet Mumcu, Ergun Özbudun,Turhan Feyzioğlu,
Yüksel Ülken, İ. Agah Çubukçu, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi II, Yüksek
Öğretim Kurulu Yay, Ankara, 1986, s.7.
5 Gazi Mustafa Kemal (Atatürk),
Nutuk-Söylev I Cilt, TTK Basımevi, Ankara, 1981, s.21.
6 Mumcu. a.g..m. s.79; Suna
Kili,”Atatürkçülüğe Gerçek Yaklaşımın Yöntemi”, Boğaziçi Üni.Uluslararası
Atatürk Konferansı, 9-13 Kasım 1981, C.II, S.42, İstanbul, 1981, (1-9), s.1.
7 Evrensel Yönüyle Atatürk,
TC. Genelkurmay Askerî ve Stratejik Etüt Başkanlığı, Atatürk Yayınları,
Genelkurmay Basımevi, 1981,s.9; Reşat Kaynar, “Atatürkçülük”, Atatürk Araştırma
Merkezi Dergisi, C.II, (Mart 1986), S.5, (289-309), s.289; Turhan Feyzioğlu,
“Millî Kurtuluş Önderi Atatürk ve Milletlerarası Etkisi” Atatürk Araştırma
Merkezi Dergisi, C.III, (Kasım 1986), S.7,(13-48), s.43.
8 Semavi Eyice, Atatürk’ün
Doğduğu Yıllarda Selanik, Doğumunun 100. Yılında Atatürk’e Armağan, İst. Üni.,
Edebiyat Fak. s.486,487.
9 Neşet Çağatay, “Atatürk
Devrimlerinin Araçları ve Esprisi”, Belleten, C.LII, S.204, (Kasım 1988),
Atatürk Özel Sayısı, TTK Basımevi, 1988, (993-1002), s.997; Emin Arat,
“Atatürkçü Düşünce Sistemi Nedir?”,Boğaziçi Üni. Uluslararası Atatürk
Konferansı, 9-13 Kasım 1981, İstanbul. 1981,(1-20), s.2.
10 Bkz. Salim Koca, “Türk
Tarihinde İstiklâl Mücadeleleri, Atatürk’te “İstiklâli Tam” Fikrinin Tarihi
Temelleri”,Millî Kültür, S.42,(Ekim 1983), Kültür ve Turizm Bak.
Yay.,Ankara,(7-13).
11 Kili, a.g.t. s.134.
12 İsmail Hakkı Baltacıoğlu,
Atatürk (Yetişmesi, Kişiliği, Devrimleri), Cumhuriyetin 50. Yıl Armağanı,
Atatürk Üni. Basımevi, Erzurum.1973, s.54.
13 Yaşar Yücel, “Atatürk
İlkeleri”, Belleten, C.LII, S.204, (Kasım 1998), Atatürk Özel Sayısı, TTK
Basımevi, 1998, (807-824), s.807;
14 Giritli, a.g.m. s.71;”
Sistem , hayatı dondurur… önce bir medeniyete beşik olsa bile, sonunda
beşeriyete mezar olur”. İsmet Bozdağ, “Atatürk’ün Fikir Kaynakları”, Milliyet
11 Kasım 1973.
15 Kili, a.g.t. s.7; Ercümend
Kuran, Atatürkçülük Üzerine Denemeler, Kültür Bak. Yay. Ankara, 1981, s.10;
Safa Erkün, “Atatürk’ün Ülkü ve İlkeleri Arasındaki Bütünlük ve Uyum”, Atatürk
Araştırma Merkezi Dergisi, C.6, (Temmuz 1990), S.18, (493-505), s.494,495.
16 İbrahim Alaaddin Gövsa,
Resimli Yeni Lügat ve Ansiklopedik Sözlük, C.III. s.1420.
17 Türk Hukuk Lügatı, Ankara,
1943, s.197.
18 Meydan Larousse, C.11,
(Sabah Gazetesi), İstanbul, 1992, s.149; C. 2, s.253.
19 Türkçe Sözlük, I, Türk Dil
Kurumu, Ankara, 1998, s.155.
20 Tarık Zafer Tunaya, Devrim
Hareketleri İçinde Atatürk ve Atatürkçülük, İstanbul, 1981, s.132.
21 Hamza Eroğlu,
Atatürkçülük, Ankara ,1981, s.7.
125 KB |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder